Bir kadının doğum yapmasına şahit olmak oldukça duygusal bir süreçtir. Çoğu baba çocuğunun doğumunu heyecanlı bir şekilde bekler. Fakat sık sık bir baba olarak doğumunda ne gibi bir rol üstleneceklerini de merak ederler. Çiftler ile beraber çalışırken babalardan gelen en önemli ama bir o kadar da kaygılı sorulardan birisidir: “Ben doğuma girmek istiyorum, ama doğumda ne yapacağımı bilmiyorum?”
Öncelikle şunu belirtmek isterim, doğum dediğimiz olayın aşamaları vardır. Önce açılma dönemi gelir sonra bebeğin çıkımı ile doğum eylemi gerçekleşir. Bir baba doğumun hangi aşamasında olmak istiyor ise kendisi karar vermelidir ve mutlaka cesaretlendirilmelidir.
Tarihsel olarak baktığımızda uzun uzun yıllar önce babalar hep doğumun dışında tutulmuş. Hoş ülkemizde birçok devlet hastanesinde maalesef halen aynı uygulama devam ediyor. Eskiden özellikle ev doğumlarında anne ebe veya doktor eşliğinde ailenin yakın kadınları ile birlikte doğumu karşılarken babalar hep doğumun dışında kalmışlar. Dışarıda baba ve arkadaşları hatta ailenin diğer erkek üyeleri başka bir yerde doğumu beklemişler. Sanırım bizim ülkemizde özel hastane uygulamaları ile doğuma baba girmeye başlamış. Aslında dünyaya baktığımızda 1970’ li yıllarda Fernand Lamaze ve Robert Bradley tarafından geliştirilen doğuma hazırlık eğitimleri ile birlikte babalar doğuma girmeye ve eşlerine destek olmaya başlamışlar.
Aşk ile yaptığınız bebeğinizi aşk ile birlikte karşılamaz kadar güzel bir duygu olamaz. Doğumda destek olmak, doğum yapan kadına rahatça hareket edebilmesi ve özgür davranabilmesi için şefkatli bir alan yaratır. Böylece, bazen zorlu olabilen doğum yolunda anne kendini güvende hissedecektir.
Bu yüzden bence baba doğumda olmalı. Peki, baba doğumda neler yapmalı?
Bir babanın doğumda yapabileceği şeyler sınırlıdır. Doğum sırasında eşinin yanında olmak, ona destek olmak, onu sevmek ve sarmalamak yapabileceği iyi şeydir.
Asla doğumun kurtarıcısı olmamalı, eşini sevsin yeter.
Eşinin elini tutarak, belki sırtına masaj yaparak, ona güzel sözler özellikle cesaretlendirici sözler söyleyerek orada bulunabilir.
Baba doğum alanının koruyucusu olabilir. Doğum yapan bir kadın mahremiyetin, sıcaklığın, karanlığın önemini farkında olsa bile, kendisi her zaman doğum yaptığı alanı koruyamayabilir. Bu durumda baba doğum alanını korumalıdır. Telefonların seslerini kapatabilir, kapının sürekli kapalı kalmasını sağlayabilir. Ziyaretçi sayısını sınırlayabilir hatta anne istiyor ise engelleyebilir.
Doğuran kadının ihtiyaçlarını gözlemleyebilir ve yerine getirebilir.
Kasılmalar sırasında saygılı bir şekilde sessizlik içinde olmalı veya alçak, yumuşak bir ses tonu ile konuşmalı.
Annenin tuvalete gitmesini, su içmesini, pozisyon değiştirmesini, yürümesini hatırlatabilir. Özellikle besleyici, enerji verici atıştırmalıklar ve sıvı alımını konusunda hatırlatıcı olmalıdır. Tüm bunları ısrar etmeden, nezaketle önermelidir. Sık sık pozisyon değiştirmesini sağlamalı. Yan yatış, dört ayak, topun üzerinde, oturmak, yürümek, çömelmek gibi. Hatta gerekirse ekstra yastıklar ile pozisyonları destekleyebilirler.
Doğum süreci boyunca sakin bir müzik anneye iyi gelebilir. Bunun için organizasyonu annenin ve babanın önceden yapmış olması, bir liste hazırlamış olması önerilir.
Kasılmalar sırasında annenin gevşemesini sağlayabilir, özellikle omuz, çene ve alın bölümüne masaj yaparak. Sık sık nefesine odaklanmasını söylemeli. Anneye bedenine güvenmesini hatırlatmalı ve desteklemelidir.
Hem anne hem baba bebek ile bağı devam ettirmeli. Onunla konuşmalı, onu bekledikleri için çok heyecanlı olduklarını sık sık tekrarlayabilirler.
Asla fotoğrafçılık görevini üstlenmemeli, anne ile arasındaki duygusal bağı, sevgi ağını koparacak eylemlerde bulunmamalı.
Baba doğum sırasında tüm sakinliğini korumalı; anne babanın yüzüne baktığında her şeyin yolunda gittiğini hissetmeli.
Doğumun sonlarına doğru kadınlar genelde yapamayacaklarını, artık dayanamayacaklarını söyleyip haykırabilirler. Bu ani duygu değişikliği sırasında baba panik olmamalı, çünkü kadın genelde ıkınma ihtiyacı duymadan yaşar bu ani duygu değişikliğini. Aslında gerçekten doğumun bitmesine az kalmıştır. Psikolojik ve fiziksel destek aynı şekilde devam etmelidir.
Babalar ayrıca kullandıkları kelimelere dikkat etmelidirler, sanki bir maç müsabakasındaymış gibi tezahüratlardan kaçınmalıdırlar. Kadınların doğumda neyi nasıl yapmaları konusunda duygusuz kelimelerden çok, başarabildiklerini vurgulayan pozitif şefkatli cümleler duymaya ihtiyaçları vardır. Öncelikle bebeklerinin iyi olduğunu bilmek, ardından da her şeyi doğru yaptıklarını hissetmek isterler. Doğumda destek, öncelikle bu pozitif yaklaşımları sorgulamadan ve yargılamadan sağlamaktır. Doğumda yargılama, kadınlara yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Ara ara her şeyi doğru yaptığına dair şu tip pozitif geri bildirimler, doğum yapan kadınların en büyük ihtiyacıdır: “Çok iyi yapıyorsun… Bebeğimiz doğum yolunda çok güzel ilerliyor… Her şey sağlıklı gidiyor… Bebeğimiz ve bedenin uyum içinde çalışıyorlar…”
Doğum tercihleri var ise sağlık personeline yerine getirilmesi için hatırlatmalarda bulunmalı.
Bize sezaryen doğum esnasında baba neler yapmalı?
Öncelikle bebeği hoş karşılamaya odaklanmalıdırlar. Anneye de bu konuda psikolojik destek vermelidir.
Eğer bebek epidural sezaryen ile dünyaya gelecek ise, baba gene annenin yanında olmalıdır. Ameliyathanede annenin üzerinde steril örtüler bulunur ve bir paravan ile ayrılır. Paravanın arkasındaki bölüm sterildir, dokunulmasına izin verilmez. Ancak annenin başı ve omuzları açıktadır, baba yanına oturtulur. Bebeğin çıkışı beklenirken, baba gene telkin edecek güzel sözler söyleyebilir, rahatlatıcı dokunuşlar yapabilir. Baba ister ise bebeğin çıkışını izleyebilir ve bu sırada anneye geri bildirimlerde bulunabilir. “Bebeğimiz doğdu… Çok harika görünüyor bebeğimiz…” şeklinde.
Sezaryen ile doğan bebeğin doğumdan sonra bir süre ısıtıcıda kalması gerektiğini düşünecek olursak, baba isterse bir süre annenin yanından ayrılıp, bebeğin yanında olabilir. Hatta anneye tarif edebilir: “Saçları siyah… Burnu sana benziyor… Gözleri bana benziyor…” Bebeğin tam bu sırada neler yaptığını anne göremiyor ise anneye anlatabilir. Genelde ameliyathaneden baba ve bebek beraber ayrılır ve sonrasında baba hep bebeği takip eder.
Eğer doktorunuzdan anne ve bebek dostu sezaryen uygulaması talep ettiyseniz bu durum biraz daha farklı yaşanabilir. Anne bebek ile ten teması yaşayabilir. Anne ve bebek dostu sezaryen uygulaması için en temel esaslardan birisi ameliyathanenin ısıtılmış olmasıdır. Bu sayede bebek çıplak olarak anne teni ile buluşur ve bir süre ten tene temas yaşarlar, hatta ilk emzirme bile gerçekleştirilebilir. Bu uygulamayı öncesinden doktorunuz ve hastane personeli ile görüşmüş olmanız gerekmektedir.
Tüm bu süreçler boyunca baba da kendine iyi bakmalıdır. Babalar doğumun görünmez insanları olabiliyor. Onlarında yemek yemeye, mola vermeye, su içmeye ihtiyaçları vardır.
Anne ve baba için doğum eşsiz bir tecrübedir. Babanın doğumun hangi şekli olursa olsun annenin yanında olması, annenin de babanın yanında olması doğumu daha da sevgi dolu kılar, doğumun kırılgan ahengini korur.
Aşk ile kalın.
Bu yazım Temmuz ayı Annelik Sanatı Dergisi’ nde yayınlanmıştır.
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR