Sezaryen bildiğiniz gibi açık bir ameliyattır. Anne ve bebeğin hayatını kurtaran bir operasyondur. Zorunlu sezaryen siz ve bebeğiniz için en sağlıklısıdır. Günümüzde doğum felsefesi bir çok sebepten ötürü değişmiştir. Bu konuda tek bir suçlu yoktur. Tıbbın ilerlemesi, doğumun sadece hastanelerde gerçekleşmesi vb. bir çok faktör vardır. Doğuma bakış açımız bile en önemli faktördür. Doğumu doğal bir süreçtir. Bazen hamilelik sırasında bir takım rahatsızlıklar geçiririz bu rahatsızlıklar aslında doğum şeklimizi belirler. Ya da bazen bebeğimizin duruşu, kordonu vs. doğum şeklimizi belirler. Aslında her ne kadar sezaryen doğum şekli olmasa da bebeğiniz ile sağlıklı kavuşmanızı sağlayan bir yöntemdir.
Sezaryen ameliyatı doğumun bir parçasıdır. Gerek doğuma hazırlananlar, gerek tıbbi nedenlerle sezaryen olacağı belli olanlar, gerekse sezaryeni bir doğum şekli olarak tercih edenlerin her zaman sezaryen alternatifleri vardır.
Sezaryen sınıflamalarına baktığımızda 4 çeşit sezaryen ameliyatı ile karşılaşırız.
1-Doğum başladıktan sonra yapılan acil sezaryen
Doğum başlamıştır ancak acil bir durum ortaya çıkmıştır. Bunlar plasentanın önde gelmesi ve kanaması (Plasenta Previa), kordon sarkması, bebekte ani kalp atışlarında yavaşlama, plasentanın erken ayrılması ve kanaması (Abruptio Plasenta), annede aniden gelişen bazı medikal sebepler sayılabilir. Bu durumda dakikalar içinde sezaryen ameliyatı kuralları uygulanacaktır. Bu gibi durumlarda bazen vakit alan epidural anestezi yerine daha hızlı uygulanabilen genel anestezi kullanılabilir.
İlk gebeliklerde bu gibi bir durumla karşılaşma oranı oldukça düşüktür.
2-Doğum başladıktan sonra yapılan acil olmayan sezaryen
Doğum yine başlamıştır ama yolunda gitmeyen olaylar nedeni ile doktor sezaryene karar verebilir. Durum yukarıdaki kadar acil değildir. Hazırlık süresi vardır. Anne-Bebek Dostu Sezaryen kuralları uygulanabilir.
Bu duruma yol açabilecek nedenler:
Makat veya ayak gibi bebeğin geliş pozisyonları
Bebeğin yüzünün yukarı baktığı ve dönmediği pozisyonlar (yüz geliş, alın gelişi gibi)
Kordon dolanmasına bağlı kalp atışlarında azalma
İkiz gebelik
Aktif vajinal enfeksiyonlar ( Genital Herpes, Kondilom vb.)
Plasentanın doğum yolunu kısmi kapatması
Baş-Pelvis uygunsuzluğu (İri bebek olarak bilinir)
İleri derece mekonyumlu bebek
Bilinmeyen nedenlerle bebek kalp atışlarında azalma
Anneye ait tansiyon, diabet gibi hastalıklar
İlerlemeyen doğum
Erken doğum
3-Medikal bir sebeple yapılan planlı (elektif) sezaryen
Anne veya bebeğe ait tıbbi bir sebepten dolayı doğum başlamadan sezaryen ameliyatı tercih edilmektedir. Bu sebepler arasında kontrolsüz ileri derece diabet, bazı karaciğer hastalıkları, plasentanın önde gelmesi, daha önce bilinmeyen nedenle bebek kaybı gibi nedenler sayılabilir.
4-Medikal sebep yokken yapılan planlı sezaryen
Adından da anlaşılacağı gibi planlı sezaryen için tıbbi bir sebep yoktur. Aile isteği veya doktor isteği ön plandadır. Bu tip sezaryen kararı alınırken sebeplerin bir bölümü kesin olmayan sezaryen nedenleri arasından seçilir ancak riskler abartılı olarak sunulduğunda aileler sezaryen kararı alırlar. Örneğin kordon dolanması, su miktarının azalması, çatı darlığı, gebeliğe bağlı hafif şeker yükselmesi, ikiz gebelik, tüp bebek gibi.
Ancak birçok durumda daha çok aile tercihleri ön plandadır. Anneye ait sebepler planlı sezaryen kararında ana rolü oynar. Örneğin ağrı çekmekten korkma, doğumdan korkma, risklerden korkma, sezaryenin modern doğum şekli olduğuna inanma, daha riskli olmasına rağmen sezaryen ameliyatını risksiz ve garantili bir uygulama olarak görme gibi.
Bazı durumlarda da doktorun doğum zamanında orada bulunamayacak olması sezaryen nedeni olarak kullanılabilmektedir. Tek doktor merkezli doğum takip sisteminin en önemli sorunlarından biridir. Doktor doğum sırasında orada olamama ihtimalini dile getirdiğinde aileler bildikleri doktorla sezaryen ameliyatının planlı bir günde yapılmasını tercih edebilmektedir.
Sezaryen sebepleri
Makat geliş: Bebeğin ayak veya makat bölümünün önde oluşudur. Bunlar ters bebekler değillerdir. Doğumları uygun şartlar, tecrübeli kişilerle mümkündür. Ancak baş geliş doğumlarla kıyaslandığında %2-5 oranında travma ile karşılanabileceği için son yıllarda ilk doğumlarda ilk seçenek olarak sezaryen ile doğurtulmaları önerilmektedir. Planlı sezaryen sebebi değildir ve karar aileye bırakılmalıdır. Makat geliş bebeklerde 35-36 haftalarda döndürme teknikleri uygulanabilir. Bunlar arasında moxa, enerji çalışmaları, hipnoz, Psikodrama, pozisyonlar sayılabilir. Makat bebeklerin anne karnında dışardan döndürülmesini sağlayan teknik yurt dışında uygulanmasına rağmen ülkemizde bu konuda tecrübeler azdır.
Kordon sarkması: Acil sezaryen sebebidir ancak ilk gebeliklerde görülme olasılığı ihmal edilecek kadar azdır. Bu konuya kurs içinde girmenize soru gelmedikçe gerek yoktur.
Kordon dolanması: Kordonun bebek boynu etrafında bir veya iki kez dolanmasının tanısıdır. Normal doğumlarda %30 civarında görülür. Kordon dolanması planlı sezaryen sebebi değildir. Doğum sırasında sorun çıkması durumunda bebek kalp atışlarında düşme ile kendini belli eder ve sezaryen kararı alınabilir.
İkiz gebelik: Belli pozisyonlar dışında (ilk bebek makat, ikinci bebek baş) sezaryen sebebi değildir. Ancak son yıllarda yapılan kanıta dayalı çalışmalar 38 hafta sonrasında bırakıldıkları zaman tekiz bebeklerle kıyaslandığında bebekte kayıp ve morbidite oranlarının daha yüksek olduğunu gösterdiği için doğum uzmanları tarafından planlı sezaryen tercih edilmekte ve önerilmektedir.
Plasentanın önde oluşu: Kesin planlı sezaryen sebebidir.
Baş-pelvis uygunsuzluğu: İri bebek olarak tanımlansa da doğru bir tanımlama değildir. İri bebek sınırı 4500 gr dan sonra başlar ancak yanıltıcıdır. Bir yandan USG tanıda 500 grama kadar yanıltıcı sonuçlar verir. Diğer yandan önemli olan anne pelvisi ile bebek başının ve gövdesinin uyumudur. Bu uyumun bozulması nedeni ile normal doğumda artmış omuz takılması ve travmatik doğum nedeni ile sezaryen önerilmektedir. Ancak ülkemizde çatı darlığı gibi bir ön tanı ile bu tür sezaryenlerin arttığı bilinmektedir.
Doğumun ilerlememesi-Uzamış doğum: Bu da göreceli bir kavramdır. Burada önemli olan anneye yeterli destek ve sürenin sağlanıp sağlanmadığıdır. Ancak buna rağmen bazı doğumlarda sebepli ya da açıklanamayan nedenlerle doğumlar uzamakta, sezaryen travmatik bir doğum yerine tercih edilmektedir. Bekleme süresinin ne kadar olacağı, ailenin tercihlerine, aldığı sorumluluğa, hastane şartlarına bağlı değişecektir.
Anneye ait hastalıklar: Bazı hastalıklar planlı veya doğum sırasında sezaryen sebepleri olabilmektedir. Bunlar arasında Karaciğer Hastalıkları, Diabet, Eklampsi (yüksek tansiyon ve nöbetlerle seyreden gebelik zehirlenmesi), bebeğe bulaşabilecek bazı aktif enfeksiyonlar sayılabilir. Sezaryen için -sebepler anne sağlığının tehlikeye girmesi ve bu gebeliklerde görülen ani bebek kayıplarıdır. Plasental kanama ve erken ayrılmalar: Tartışmasız nedenlerdendir. Sağlıklı gebeliklerde nadir görülür. Bebek kalp atışlarının bozulması: En sık görülen sebeplerden biridir. Ancak müdahale edilmeyen doğal doğumlarda daha az sıklıkla görülür. Burada doktor kararlarına saygı duymak gerekir. Geçirilmiş sezaryen veya rahim ameliyatı: Yurt dışında sezaryen sebebi olmasa da ülkemizde SSVD için destek çok azdır. İyi bir hazırlıkla bu anneler doğum yapabilirler. Ancak ailenin %1-3 arasında görülen rüptür yani eski dikiş yerlerinde ani açılma sonucu acil sezaryene gidişi bilmesi ve sorumluluk alması gerekir. Bu tür olaylarda nadir de olsa anne şoka girebilmekte ve bazen rahmin alınmasına varan girişimler uygulanabilmektedir. SSVD sadece 24 saat acil hizmeti veren hastanelerde uygulanmalıdır. SSVD şansını en fazla arttıran faktör ilk doğumun başlamış ve ilerlemiş olmasıdır. Sadece bu neden bile doğumun kendiliğinden başlamasını beklemek için bir sebep olabilir. İsteğe bağlı: Bazı anneler korku ve kozmetik nedenlerle sezaryeni tercih ederler. Tüm dünyada bunun bir hak olup olmadığı halen etik bir tartışma konusudur. Gerekli eğitim ve destek ile bu nedenle sezaryenlerin sayısı eminiz azalacaktır.
Görüldüğü gibi miad aşımı veya EMR sezaryen nedenleri arasında kesinlikle yoktur. Diğer sebeplerden de planlı sezaryen nedeni olacak tanı sayısı en fazla % 1-5 arasındadır. Burada bebeğinin doğum şekli konusunda doğru bir karar vermek için ailenin kararlara aktif katılıp sorumluluk alacak şekilde eğitilmesi, doğuma hazırlık eğitmeninin temel görevleri arasındadır.
Bu paylaştığım bilgilerin kaynağı İstanbul Doğum Akademisi Doğuma Hazırlık Eğitici Eğitimi bilgi kitapçığı.
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR