Bundan yaklaşık dört sene önce bir yolculuğa çıkmaya karar verdim. Biliyordum önce kendi hayatım sonra da başka kadınların hayatı için iyi gelecek bir yolculuktu bu… Bu yolculuğa çıkmam gerektiğini kızım Derin’ i kucağıma aldıktan sonra fark etmiştim.
Ben sezaryen ile kızımı dünyaya getirdim. İstediğim, planladığım bu değildi. Elbette doğum planlanamazdı zaten. Bunu sonradan öğrenecektim.
Sezaryen ile doğum yaptıktan birkaç ay sonra karşıma bir video çıktı, hala hangi video olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Vay be! demiştim videoyu izlerken. Hem anneye hem de bebeğe saygılı bir sezaryen doğum… Demek dünyada böyle doğumlar olabiliyor, peki bizim ülkemizde?
Hamileliğim süresince bana zaman zaman Lyon’ da yaşayan kuzenim mini danışmanlıklar yapıyordu hatta doğuma yakın bir süre kalmışken bana doğumda nefes çalışmalarından bahsetmişti. Kendini ikinci doğumuna hazırlanırken bir doula ile tanışmış ve ondan bir takım yöntemler öğrenmişti. Bana telefonda bunları aktarmaya çalışıyordu, nasıl nefes almam gerektiği vs. gibi. İlk doula mesleğini ondan duymuştum. Ne güzel kadından kadına destek demiştim.
Derin 16 aylıkken bir gazetenin hafta sonu ekinde İstanbul’ dan bir doulanın röportajı karşıma çıktı. Nasıl yani, bizim ülkemizde doula mı var? Çok şaşırmıştım. Çok güzel ve detaylı bir röportajdı; doula eğitimini kimin nerede verdiği bilgisi de mevcuttu. Hemen not ettim, hatta Utkan’ ı arayıp, biliyor musun İstanbul’ da doula eğitimi düzenleniyormuş mutlaka araştırmam lazım demiştim. Aynı günün akşamı, Facebook’ da bir arkadaşımızın eşinin bir paylaşımı dikkatimi çekti. Aynen şöyle diyordu: “2.İçsel Doğuma Eğitimi başlıyor.” İşte o gün anladım ki, bu bana gönderilmiş bir mesajdı.
Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir, her şeyin bir sebebi vardır. Size gelen mesajları okuyabilmek önemlidir. O akşam ben hemen İçsel Doğum Doula eğitimi için başvuru formu doldurdum, kısa bir süre süre başvuru onayım geldi. 10 Mart 2012 tarihinde de bir doula tanışma toplantısına katıldım. O gün bulunduğum mekanda ilk Duygu ve Damla ile tanışmıştım, etrafımdaki kadınların enerjisi müthişti. Biliyordum bu yolculuk bana iyi gelecekti. Öğretmenim, mentorum Julia Steils Paçacıoğlu’ nu, Türkiye’ nin ilk doulalarını orada, o gece tanıdım; ikinci dönem doulası olacağım için de çok heyecanlıydım. Hala heyecanlıyım.
Başvuru formuma şöyle yazmışım: “Doula adını ilk duyduğumda tam 1,5 sene önce doula olmak nasıl bir şeydi merak etmiştim. Ama şimdi bu olaya yürekten inanmak için anne olmam lazımmış. Şimdi doula olmanın daha da güzel, farklı ve çok ama çok faydalı olduğunu düşünüyorum.” Hala böyle düşünüyorum, benim için çok özel doula olmak. Doğumun tıbbi bir olaydan daha fazlası olduğuna inanıyorum.
Bu yolculuğum çıkmamda büyük rol oyanayan, vesile olan canım kızım Derin’ e; sonsuz desteğini ve inancını gösteren eşime, hep yanımda olan aileme; farklı bakmama ve düşünmeme sebep olan, her bilgisini aktaramaya çalışan canım öğretmenim Julia’ ya; bu yolda tanıdığım, benden destek isteyen, bana inanan halen inanmaya devam eden tüm annelere, anne adaylarına; doula kardeşlerime teşekkür ediyorum. İyi ki doulayım.
Dünya Doula Haftam Kutlu Olsun!
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR