Biliyorsunuz, geçenlerde yeni bir proje başlattım. Pozitif Emzirme Hikayeleri… Sizin de cesaret verecek, ilham verecek hikayeleriniz var ise gönderin, yayınlayalım. Gelen bir kaç hikaye var, sıra ile yayınlamaya başladım. Umarım hepinize faydalı olur.
İlk hikayemiz 2MinikAdam’ dan…. Çok teşekkür ediyorum, bizimle paylaştığı için…
—-
Herkese merhabalar,
Geçtiğimiz yıl 30 Temmuz sabahı hastaneye giderken kafamın içinde bir sürü soru dolaşıyordu?
Kayra da 8 yıl önce abisinin doğduğu kadar sorunsuz mu doğacaktı?
Doğar doğmaz ona da dokunabilecek miydim?
En kısa süre de yanıma getiricekler miydi?
Sütüm tıpkı Arda da olduğu gibi hemen gelecek miydi? Kayra’ya da kolostrum denilen o mucizevi ilk sütü sorunsuz bir şekilde verebilecek miydim? Bak bu önemliydi, onu içmeliydi mutlaka Kayra da.
Hiçbir şey konuşmuyor, gergin bir sessizlik içinde bunları düşünüyordum arabanın camından dışarıyı seyrederken. Hastaneye vardığımızda gerginlik yerini bildiğiniz ameliyat korkusuna bıraktı. Hem bir an önce girip Kayra’yı kucağıma alıp öpüp koklamak istiyordum hem de ameliyattan arkama bakmadan kaçmak. Dokunsalar ağlayacaktım. Dokundular, ağladım. Beni ameliyathaneye aldılar. Spinal anestezimi yaptılar. Korktuğum ilk aşama uçup gitmişti, daha rahattım şimdi 10 dakika içinde Kayra’yı bana uzattılar. Önce ağlıyordu. Sesimi duyunca bana baktı, elini tuttum, başını kokladım ”Kayracım, hoşgeldin bir tanem, canımın içi” dedim. Sonra ekledim, ”Seni şimdi muayene edecekler, birazdan odada buluşup sana süt vereceğim”dedim. Anlamış olmasını diliyordum, onun için kolay değildi o dakikalar. Benim de işim hemen bitti, odaya çıkardılar, Kayra’yı da hemen yanıma getirdiler. Her aşama tam kafamda planladığım gibiydi. Aynı da abisininki gibiydi hatta. Kayra da yine çok güzel bir kiloyla ve emme refleksiyle doğmuştu. Bebek hemşiresi Kayra’yı göğsüme koydu meme ucumu sıktı ve mucizevi sütü gözlerimle gördüm, hemen Kayra’yı yaklaştırdık ve Kayra’ cığım hiç zorlanmadan o sütü içti. Olmuştu, bitmişti, Kayra o sütü almıştı, benim için konu kapanmıştı artık. Bebek hemşiresi sütümün çok güzel geldiğini sık sık emzirmem gerektiğini, memeyi almasında zorlanırsak yardım istememizi söyleyip, gitmişti. Çok mutluydum.
O gün hastaneye gelen ziyaretçiler, aileler falan derken geçti, gitti. Kayra her vıkvıkladığında benim herhangi bir yenidoğan hemşiresine taş çıkartıcak yetenekte olan eşim Kayra’yı bana getiriyor, meme ucumu da bir güzel Kayra’nın ağzına verdirtiyordu. Ne olduysa akşam saat 22.00 den sonra ben bir kabusun içine düştüm. Gün doğmak bilmedi.
Saat 22.00 civarı Kayra yine ağladı. Eşim bana getirdi ama bir türlü memeyi almasını sağlayamadık. Alamayınca çok sinirlenip daha çok ağlamaya başladı. Eşim biraz kucağında sakinleştirip, tekrar denedi yok olmadı. E ne yapacağız? Yardım isteyelim dedik, hemşireyi çağırdık.
Ben: Emmek istiyor ama meme ucumu alamadı.Yardım eder misiniz?
Hemşire: Bir bakalım(uğraştı, uğraştı ama yapamadı. Bebek hemşiresi değildi bu arada.)
Ben: Bebek hemşiresi var mı yardım edebilecek?
Hemşire: Var ama bu katta değil. Yenidoğanların yattığı katta, buraya inemiyorlar.
Bir hastane düşünün yenidoğan katındaki hemşire benim olduğum kata inip benim yenidoğan bebeğime bakamıyor.
Hemşire: Karnı çok aç olduğu için ağlıyor annesi. Sizin sütünüz daha gelmemiş.
Ben: Sütüm geldi. Sabah içti. Gün içinde de birçok kez emdi. Sadece memeyi alamadığı için ağlıyor. Emme ihtiyacı var şu anda.
Sonra eşime döndüm “Bir daha deneyelim”dedim. O sırada Kayra memeyi aldı. Hemşire de dışarı çıktı. Daha ilk geceden beni bulmuştu süt miktarına kafayı takanlardan biri. Bir bekleseydik, bir çıksaydık hastaneden. Şu an saatleri hatırlamıyorum Kayra tekrar ağlamaya başladı. İlk seferdeki olaylar tekrarlandı. İstemeye istemeye yine çağırdık bir hemşire. O da aldıramadı meme ucunu, sonra ilk seferdeki hemşire yine geldi.
Hemşire: Bebeğiniz çok aç. Sütünüz yok, o yüzden ağlıyor. Verin yenidoğan katına çıkaralım, MAMA VERELİM, o orda uyusun, siz de burada uyuyup dinlenin. (ben zaten hastaneye uyuyup dinlenmeye geldim.)
Ben: Şaka yapıyorsunuz herhalde. Çok aç olamaz. Sabah ki bebek hemşiresi sütümün çok güzel geldiğini söyledi. Zaten onların midesi küçücük,bugün bir çay kaşığı kolostrum içse yeter, onu da içti zaten (kadın doğum katında çalışan bir hemşireye emzirme dersi veriyorum adeta hem de en yorgun, en uykusuz, en ağrılı halimle). Bence sadece emmeye ihtiyacı var ve memeyi alamıyor. Biri yardım etse alsa susacak. (Bu arada Kayra çığlık atıyor babasının kucağında)
Eşim: Yenidoğan hemşiresi 2 dakikalığına gelemez mi? Memeyi almasını sağlasa yeter.
Hemşire: Hayır, yasak. Bakın çok ağlıyor. Niye mamaya bu kadar tepkilisiniz anlamıyorum. Korkmayın mamayı bir kere alınca emmeyi bırakmaz
Ben:(Artık sinirli bir şekilde) Derdim mamayı alıp emmeyi bırakması değil. Şu an mamaya değil, emmeye ihtiyacı var çünkü aç değil, emmek istiyor, o emince de sütüm geliyor. Mamayı alınca uyuyacak, emmeyecek, sütüm gelmeyecek, emme isteğini tatmin edemeyecek.
Eşim: Peki, biz tekerlekli bir sandalyeyle anneyle bebeği yukarı çıkaralım (şu anda yazarken bile ağlamak istiyorum sinirden. Bizi düşürdükleri çaresizliğe bakar mısınız?). Orda emsin bebek.
Hemşire: Hayır, yapamayız. Bu arada eğer uzun süre aç kalırsa hipoglisemi oluşmasına neden olabilirsiniz.
Ben:….
O sırada Kayra bir anlığına sustu. Hemşire de dışarı çıktı. Çıkarken hala hipoglisemi diye geveliyordu. Bütün yorgunluğun, ağrının üzerine bir de şimdi göğsümün üzerine bir ağırlık çökmüştü. Okumuştum oysa defalarca. İlk gün diyordu kitaplarda sadece kolostrum diye bilinen ilk süt gelecek. Çok az olacak. 1çay kaşığı kadar bile içse bebek, yetecek ona. Sonra ki birkaç günde az olacaktı süt ama yetecekti bebeğe. Böyle okumuştum ben ve böyle yaşamıştım 8 sene önce. Neydi şimdi bu? Kolay mıydı hipoglisemi gelişmesi bu kadar? Dahası haklı olabilirler miydi acaba? Bu sorumluluğu alabilir miydim bebeğime karşı? O sırada eşim internetten araştırma okumaya başlamış. Ama dedi bak, her şey senin dediğin gibi yazıyor burada. Sen haklısın. Ama ben artık emin değildim o kadar kendimden.
Çaresizlikten ne yapacağımı bilemezken az önceki hemşire yenidoğan hemşiresiyle beraber içeri girince içimi bir umut kapladı.Tamam dedim,herşey çözülüyor birazdan.Ama öyle olmadı.Diğer hemşire onu baya doldurmuştu anlaşılan.
Yenidoğan hemşiresi: Nedir problem?
Ben: Emmek istiyor, memeyi alamıyor. Aç olmadığını düşünüyorum. Mama vermek de istemiyorum. Yardımcı olun lütfen.
Yenidoğan hemşiresi: Tabi bir deneyelim. Ama ilk gün süt çok azdır. Yetmez ve ağlayan bebeklere mama verebiliriz. Bu kadar karşı çıkmanıza gerek yok (kabus yeniden başladı. Memeyi verdirmeye çalışıyor, Kayra almıyor) sütünüz yok, o yüzden ağlıyor.
Ben: Memeyi alamadığı için ağlıyor.
Diğer hemşire: Sadece 30 cc mama vericez hiçbirşey olmayacak
Eşim: Hayır ilk gün için yeterli sütü emdi bebek.
Bu arada ben göğsüme süt çıkartıcak şekilde masaj yapıyorum ve damla damla gelen sütü bir ümit hala yenidoğan hemşiresine gösteriyorum. Hala bir profesyonellik kırıntısı arıyorum ikisinde de ve olay kopuyor.
Yenidoğan hemşiresi: (yüzünde korkunç alaycı bir ifadeyle geri çekilerek)Bakın o damla damla süt kaç cc ederki gerçekten bebeğinizi doyurabileceğinizi mi düşünüyorsunuz. Hipoglisemi oluşursa neler olabileceğini biliyor musunuz?
Ben: Bakın, diş hekimiyim ben. Tabi ki biliyorum neler olucak. Ama siz memeyi aldırmaya çalışmak yerine bebeği alıp götürmek istiyorsunuz ve ben bunu istemiyorum.
Eşim (Ben ağlamak üzere olduğum için müdahale ediyor): Sabahki hemşire süt miktarını çok beğendi, hiç bir sorun yok dedi, bugün bir çay kaşığı alsa yetermiş zaten. Onu da içti. Anlaşamıyoruz sizinle. Bir kez daha deneyelim.
Hemşire: (Hala)Hipoglisemi oluşabilir ama.
Yenidoğan hemşiresi yanıma geldi. Son kez denedi ve Kayra memeyi alıp emmeye başladı. Yalnız kalmak istediğimi eğer yarım saat içinde tekrar ağlarsa onların dediklerini yapacağımı söyledim. Saat 04.00 olmuştu. Bitmiştim yorgunluktan, stresten. Kayra biraz emdi, uyudu. Sabah sekize kadar göğsümün üstünden kaldırmadım, ağlar da hemşireler gelip alırlar diye (vermezdim gerçi, savaşırdım yine). Ama korktum, çok korktum sabaha kadar. Yanılmaktan korktum, Kayra’ya benim inadım yüzünden bir şey olmasından korktum. Kolay mıydı böyle bir riski almak? Fazla mı cesur davranmıştım? Dahası yeni doğum yapmış bir anneyi çok ciddi komplikasyonları olan hipoglisemik şokla tehdit etmek bu kadar kolay mıydı? Nasıl insanlardı bunlar? Sabah olmak bilmedi benim için.
Sonra sabah oldu. İlk iş bir gün önceki bebek hemşiresini istediğimi söyledim. Gece yaşananları anlattım. “Ne münasebet, sizin sütünüz var. Hiçbir şey olmaz bebeğinize, korkmayın” dedi. Ama sonra ekledi ”Mamadan o kadar korkmayın. Verilebilirdi de, bir şey olmazdı”. En az gece yarısı uğradığım hayal kırıklığı kadar hayal kırıklığına uğrattı beni. Üzüldüm onun adına.
Biraz sonra doktorum geldi. Yorgun ve mutsuz olduğumu söyledi.Anlattım gece yaşananları.Üzüldü anladım yüzünden ama ekledi: ”Birşey olmazdı ama mama verilseydi de, takmayın kafaya bu kadar mamayı”. Onun adına da üzüldüm öyle düşündüğü için.
Sonra arkadaşlarıma anlattım. Şaşırdılar ama savaşmama değil de mama vermeyişime. Hepsi vermişti mama hastanede ya da sonrasında bebekleri daha çok uyusun diye gece.
Sevgili Esra Hanım çok tesadüfen instagramda bir yorumumu görüp bunu yazmamı isteyince çok mutlu oldum. Çünkü hergün yeni doğum yapmış bir anne sütünün olmadığına inandırılmaya çalışılıyor. Evet, bazen gerçekten süt olmuyor ama o kadar nadir ki ama ben şunu demiyorum, bebeğinize belli nedenlerle mama vermek isteyecekler siz de kanınızın son damlasına kadar direnin. Asla bunu demem. Gerçekten bebeğinizin mamayla beslenmesini gerektiricek bir sürü problemle karşılaşabilirsiniz ve kesinlikle de bu dünyanın sonu değildir, hiçbir şey olmaz. Ama ben size diyorum ki hamileyken sadece doktor seçmeyin, o gün etrafınızda olacak herkesi seçmeye çalışın. Araştırın, okuyun, yutun her şeyi. Etrafınızdaki tecrübeli herkese sorun. O gün gelip çattığında bebeğinizin gerçekten mamaya mı yoksa sadece emmeye mi ihtiyacı olduğunu anlayabilecek nitelikte sağlık çalışanları bulun. Empati sahibi, vicdan sahibi, gebe ile anne ile nasıl konuşulacağını bilen insanlar bulun. Yoksa benim gibi gecenin bir vakti bütün dünyayı omuzlarınızın üstüne yıkıp giden hemşirelerle başbaşa kalırsınız.
Son olarak iki bebeğini de ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslemiş bir anne olarak emzirmeyle ilgili birkaç not düşmek istiyorum. Evet, çok şanslıydım, sütüm hep oldu. İkisi de doktorlarını şoka sokucak kadar çok kilo aldılar ilk aylarda. Ama çok az kilo alabililerdi de yine de direnirdim emzireceğim diye. Çok savaşırdım. Olmuyorsa verirdim. İlk iş “sütün yetiyor mu” diyenlerden uzak durun. Bir kitap okuyorum bugünlerde Carlos Gonzalez’in “Çocuğum Yemek Yemiyor”. Muhteşem bir cümle var orda. ”Sütünüz az değildir, sütünüz çok da değildir. Sütünüz tam da sizin bebeğinizin ihtiyacı olduğu kadardır.” Muhteşem bence. Bazı günler göğüslerim boş oluyor. Diyorum ki bugün Kayra’nın süte çok ihtiyacı yok demek ki. Sonra bazen dolup taşıyorum sütle diyorum ki bugün çok ihtiyacı var demek ki.
2 bebeğimde de süt yapsın diye özel olarak hiçbir şey yemedim, içmedim (gaz için rezene çayı hariç). Suyu bile abartmadım. Her zamanki gibi protein alımıma dikkat ettim o kadar. Süt miktarını etkilediğine inandığım, deneyimlediğim iki şey var.
1-Bebeğin emme miktarı ve sıklığı (ama bebek ne kadar istiyorsa, zorlamak yok.)
2-Mutluluk ve huzur. Yorgun, uykusuz, üzgün ya da kızgınsam o gün memelerim süt dolmuyor. Biraz dinlenmişsem, 3 saat uyumuşsam, mutluysam o gün süt fışkırıyor memelerimden.
Benden bu kadar. Emzirmek ilk günler birçok anne için zor, acılı, telaşlı, bilinmezlik dolu. Derin nefes alın, sabredin, bebeğinizle bol bol çalışın ve sadece 2 hafta sonra sizin de pozitif bir emzirme hikayeniz olucağına inanıp gülümseyin.
Sevgili Esra Hanım’a bana bu deneyimimi paylaşma şansı verdiği için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler…
Çok özel bir paylaşım. Gerçekten teşekkür ediyorum. Mamaya ben de karşı eğilim ama ilk alternatif olarak görülmesine karşıyım. Elbette bir noktada ihtiyaç gerekebilir ama o noktayı tespit etmek çok önemlidir. Hepiniz aynı durum ile karşılaşabilirsiniz, ama gerçekten ilk alternatif sizi emmesidir. Bebek sizi emerse sütünüz daha çok olacaktır. Burada yani bence bu hikayede en kötü yapılan hata, anneye yetersiz olduğunu hissettirmektir. Her annenin bebeğine yetecek kadar sütü vardır, bu tür davranışlar ile anne daha da üzülebiliyor, doğum sonrası annenin ruh hali, hormonların değişmesi ile anne zaten daha hassas oluyor. Ve sakin düşünemeyebiliyor. Buradaki hastane personeli de aslında belki kendi iyi niyetleri ile mama öneriyorlar. Çünkü bebeğin herhangi bir şekilde kan şekerinin düşmesini istemezler. Ama ilk alternatif mama mıdır, onu iyi düşünmek lazım. Her zaman her koşulda anneye destek önemlidir. Kişiye özel durumlar olabilir, evet bu paylaşımlar ilham vermesi adına ama ancak unutmayalım ki bazen sizin yaşayacağınız durum farklı olabilir. Bebeğiniz iyi mi, başka alternatifiniz var mı, bekleyebilir misiniz? Bu üç kilit soru… 2minikadam biliyor ki, sütü var. Sütü var dediğimiz şey zaten ilk bir kaç gün sadece kolostrum gelir. Doğum şekli fark etmez. Kişiye göre ne zaman gerçek sütün geleceği değişir. Bebeğiniz için kolostrum mucizevi bir sıvıdır, burada yazmıştım zaten…. Her annenin sütü bebeğine yetecek kadardır… Şüpheniz var ise bu yazımı da okumanızı öneririm.
Bebeğiniz her istediğinde EMZİRİN. Sadece bebeğiniz isteyince değil, siz isteyince de emzirebilirsiniz. Canınız istediğinde, memelerinizi dolgun hissettiğinizde, dışarı çıkmadan önce, eve gelince, bebeğinize yakın olmak istediğinizde, ne zaman isterseniz emzirebilirsiniz.
Bol emzirmeli günler dilerim…
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR