Sezaryen nedenleri

Sezaryen konusuna daha önce değinmiştim. Şimdi sizlere sezaryen nedenlerinden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz üzere doğuma hazırlık eğiticisi eğitimimi İstanbul Doğum Akademisi’ nden almıştım. Bu eğitim sırasında edindiğim bazı notlar, kaynaklar var. Sizler ile bu eğitim notlarımı paylaşmak istiyorum. Hatta direk Dr. Hakan Çoker’ in ağzından yazılmış bir bilgidir aşağıdaki bilgiler…

Sezaryen sınıflamalarına baktığımızda 4 çeşit sezaryen ameliyatı ile karşılaşırız.

1-Doğum başladıktan sonra yapılan acil sezaryen

Doğum başlamıştır ancak acil bir durum ortaya çıkmıştır. Bunlar plasentanın önde gelmesi ve kanaması, kordon sarkması, bebekte ani kalp atışlarında yavaşlama, plasentanın erken ayrılması ve kanaması, annede aniden gelişen bazı medikal sebepler sayılabilir. Bu durumda dakikalar içinde sezaryen ameliyatı kuralları uygulanacaktır. Bu gibi durumlarda bazen vakit alan epidural anestezi yerine daha hızlı uygulanabilen genel anestezi kullanılabilir.

İlk gebeliklerde bu gibi bir durumla karşılaşma oranı oldukça düşüktür.

2-Doğum başladıktan sonra yapılan acil olmayan sezaryen

Doğum yine başlamıştır ama yolunda gitmeyen olaylar nedeni ile doktor sezaryene karar verebilir. Durum yukarıdaki kadar acil değildir. Hazırlık süresi vardır. Anne-Bebek Dostu Sezaryen kuralları uygulanabilir.

Bu duruma yol açabilecek nedenler:
Makat veya ayak gibi bebeğin geliş pozisyonları

Bebeğin yüzünün yukarı baktığı ve dönmediği pozisyonlar (yüz geliş, alın gelişi gibi)
Kordon dolanmasına bağlı kalp atışlarında azalma
İkiz gebelik
Aktif vajinal enfeksiyonlar
Plasentanın doğum yolunu kısmi kapatması
Baş-Pelvis uygunsuzluğu (İri bebek olarak bilinir)
İleri derece mekonyumlu bebek (bebeğin anne karnında kakasını yapması)
Bilinmeyen nedenlerle bebek kalp atışlarında azalma
Anneye ait tansiyon, diabet gibi hastalıklar
İlerlemeyen doğumErken doğum

3-Medikal bir sebeple yapılan planlı sezaryen

Anne veya bebeğe ait tıbbi bir sebepten dolayı doğum başlamadan sezaryen ameliyatı tercih edilmektedir. Bu sebepler arasında kontrolsüz ileri derece diabet, bazı karaciğer hastalıkları, plasentanın önde gelmesi, daha önce bilinmeyen nedenle bebek kaybı gibi nedenler sayılabilir.

4-Medikal sebep yokken yapılan planlı sezaryen

Adından da anlaşılacağı gibi planlı sezaryen için tıbbi bir sebep yoktur. Aile isteği veya doktor isteği ön plandadır. Bu tip sezaryen kararı alınırken sebeplerin bir bölümü kesin olmayan sezaryen nedenleri arasından seçilir ancak riskler abartılı olarak sunulduğunda aileler sezaryen kararı alırlar. Örneğin kordon dolanması, su miktarının azalması, çatı darlığı, gebeliğe bağlı hafif şeker yükselmesi, ikiz gebelik, tüp bebek gibi.

Ancak birçok durumda daha çok aile tercihleri ön plandadır. Anneye ait sebepler planlı sezaryen kararında ana rolü oynar. Örneğin ağrı çekmekten korkma, doğumdan korkma, risklerden korkma, sezaryenin modern doğum şekli olduğuna inanma, daha riskli olmasına rağmen sezaryen ameliyatını risksiz ve garantili bir uygulama olarak görme gibi.

Bazı durumlarda da doktorun doğum zamanında orada bulunamayacak olması sezaryen nedeni olarak kullanılabilmektedir. Tek doktor merkezli doğum takip sisteminin en önemli sorunlarından biridir. Doktor doğum sırasında orada olamama ihtimalini dile getirdiğinde aileler bildikleri doktorla sezaryen ameliyatının planlı bir günde yapılmasını tercih edebilmektedir.

Sezaryen sebepleri

Makat geliş: Bebeğin ayak veya makat  bölümünün önde oluşudur. Bunlar ters bebekler değillerdir. Doğumları uygun şartlar, tecrübeli kişilerle mümkündür. Ancak baş geliş doğumlarla kıyaslandığında %2-5 oranında travma ile karşılanabileceği yani zor doğum olacağı için son yıllarda ilk doğumlarda ilk seçenek olarak sezaryen ile doğurtulmaları önerilmektedir. Planlı sezaryen sebebi değildir ve karar aileye bırakılmalıdır. Makat geliş bebeklerde 35-36 haftalarda bazı döndürme teknikleri uygulanabilir. Bunlar nelerdir daha sonra paylaşacağım, sizler araştırıp hemen denemeyin. Yani sakın doktorunuza danışmadan bebeğinizi döndürme girişimlerinde bulunmayın.

Kordon sarkması: Acil sezaryen sebebidir ancak ilk gebeliklerde görülme olasılığı ihmal edilecek kadar azdır. 

Kordon dolanması: Kordonun bebek boynu etrafında bir veya iki kez dolanmasının tanısıdır. Normal doğumlarda %30 civarında görülür. Kordon dolanması planlı sezaryen sebebi değildir. Doğum sırasında sorun çıkması durumunda bebek kalp atışlarında düşme ile kendini belli eder ve sezaryen kararı alınabilir.

İkiz gebelik: Doğum uzmanları tarafından planlı sezaryen tercih edilmekte ve önerilmektedir.

Plasentanın önde oluşu: Kesin planlı sezaryen sebebidir.(Önde oluşunun dereceleri var, şimdi değinmeyeceğim)

Baş-pelvis uygunsuzluğu: İri bebek olarak tanımlansa da doğru bir tanımlama değildir. İri bebek sınırı 4500 gr dan sonra başlar ancak yanıltıcıdır.  Ultrason +/-500 grama kadar yanıltıcı sonuçlar verebilir. Diğer yandan önemli olan anne pelvisi ile bebek başının ve gövdesinin uyumudur. Bu uyumun bozulması nedeni ile normal doğumda artmış omuz takılması ve travmatik doğum nedeni ile sezaryen önerilmektedir. Ancak ülkemizde çatı darlığı gibi bir ön tanı ile bu tür sezaryenlerin arttığı bilinmektedir.

Doğumun ilerlememesi-Uzamış doğum: Bu da göreceli bir kavramdır. Burada önemli olan anneye yeterli destek ve sürenin sağlanıp sağlanmadığıdır. Ancak buna rağmen bazı doğumlarda sebepli ya da açıklanamayan nedenlerle doğumlar uzamakta, sezaryen zor ve travma bir doğum yerine tercih edilmektedir. Bekleme süresinin ne kadar olacağı, ailenin tercihlerine, aldığı sorumluluğa, hastane şartlarına bağlı değişecektir.

Anneye ait hastalıklar: Bazı hastalıklar planlı veya doğum sırasında sezaryen sebepleri olabilmektedir. Bunlar arasında karaciğer hastalıkları, diabet, eklampsi (yüksek tansiyon ve nöbetlerle seyreden gebelik zehirlenmesi), bebeğe bulaşabilecek bazı aktif enfeksiyonlar sayılabilir. Sezaryen için  -sebepler anne sağlığının tehlikeye girmesi ve bu gebeliklerde görülen ani bebek kayıplarıdır.

Plasental kanama ve erken ayrılmalar: Tartışmasız nedenlerdendir. Sağlıklı gebeliklerde nadir görülür.

Bebek kalp atışlarının bozulması: En sık görülen sebeplerden biridir. Ancak müdahale edilmeyen doğal doğumlarda daha az sıklıkla görülür. Burada doktor kararlarına saygı duymak gerekir.

Geçirilmiş sezaryen veya rahim ameliyatı: Yurt dışında sezaryen sebebi olmasa da ülkemizde SSVD için destek çok azdır. İyi bir hazırlıkla bu anneler doğum yapabilirler. Ancak ailenin %1-3 arasında  eski dikiş yerlerinde ani açılma sonucu acil sezaryene gidişi bilmesi ve sorumluluk alması gerekir. Bu tür olaylarda nadir de olsa anne şoka girebilmekte ve bazen rahmin alınmasına varan girişimler uygulanabilmektedir. SSVD sadece 24 saat acil hizmeti veren hastanelerde uygulanmalıdır. SSVD şansını en fazla arttıran faktör ilk doğumun başlamış ve ilerlemiş olmasıdır. Sadece bu neden bile doğumun kendiliğinden başlamasını beklemek için bir sebep olabilir.

İsteğe bağlı: Bazı anneler korku ve kozmetik nedenlerle sezaryeni tercih ederler. Tüm dünyada bunun bir hak olup olmadığı halen etik bir tartışma konusudur. Gerekli eğitim ve destek ile bu nedenle sezaryenlerin sayısı eminiz azalacaktır.

Bir şekilde sezaryen olmak durumunda kalırsanız Anne ve Bebek Dost Sezaryen için tercihlerinizi, taleplerinizi doktorunuza ve hastanenize iletmenizi öneririm.


İLGİLİ YAZILAR

BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR