Doğuma götüren kanıta dayalı 6 uygulama var. Bu uygulamaların 4 tanesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1999 Geneva toplantısı sonrası yayınlanmıştır. Diğer 2 uygulama ise Lamaze tarafından eklenmiştir.
Doğuma götüren 6 uygulama:
1. Doğum kendi başlamalıdır.
2. Annelere doğum boyunca hareket özgürlüğü verilmelidir. *
3. Doğum yapan kadınlara duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.
4. Doğum eylemi boyunca rutin müdahalelerden kaçınılmalıdır. *
5. Doğumda doğal ve aktif ıkınma teknikleri tercih edilmelidir.
6. Doğumdan sonra anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır ve emzirme için limitsiz imkan tanınmalıdır.
(* işaretli uygulamalar Lamaze tarafından eklenen uygulamalardır.)
Annelere doğum boyunca hareket özgürlüğü verilmelidir.
Filmlerde, dizilerde görüyorsunuz; doğum yapan kadın hep yatakta, bağırmakta ve acı çekiyor gibi görünmekte. Bu izlediğiniz tüm sahneler şimdi gözünüzün önüne geldi değil mi? Hemen unutun. Silin bu hafızadaki görüntüleri.
Doğum öncelikle acı veren bir olay değildir. Genelde doğum yavaş başlar. Önemli olan kadının doğururken kendini güvende hissettiği ortamda bulunmasıdır. Hatta öncelikle kendi bedenine güvenmesidir. Bedeniniz size doğum sırasında mesajlar gönderir. Bazen yürümek istersiniz, bazen çömelmek istersiniz. Bazen ayakta bir yere yaslanmak, tutunmak istersiniz. Bazen asılmak, sallanmak istersiniz. Yerçekimin kuvvetini kullanarak bebeğinizi aşağıya inişini kolaylaştırabilirsiniz. Bu yüzden bu mesajları dikkate alın ve içinizden nasıl geliyor ise özgürce, rahatça hareket edin. Eğer doktorunuz size NST cihazı bağlamak, sizi yatağa yatırmak ister ise; bunu ayakta da yapabileceğini biliyor musunuz? Bu konudaki kararlılığınız doktorunuzu ikna edecektir.
Doğumda hareket ettiğinizde kaslardan oluşan rahminiz çok daha etkili çalışır. Pozisyon değişiklikleri, kemiklerinizi hareket ettirerek bebeğinizin daha rahat pozisyon almasını sağlar. Bebeğinizin doğum kanalındaki dönüşlerini kolaylaştırır. Ayakta yaptığınız hareketler, yerçekiminin de yardımıyla bebeğinizin aşağı inişine yardım eder. Normalde bebeğinizin yüzü arkaya bakar. Yüzün öne baktığı pozisyonlarda, özellikle bel ağrısı çok fazla hissedilebilir. Bu durumlarda diz-dirsek pozisyonundaki duruşlar, bel ağrınızı azaltır ve bebeğinizin yeniden pozisyon alma şansını arttırır.
Hareket özgürlüğünüz sayesinde, kasılmalar sırasında pek çok değişik pozisyonlar deneyebilirsiniz. Yürüyebilirsiniz, çömelebilirsiniz, sallanabilirsiniz, dans edebilirsiniz, doğum topu üzerinde hareketler yapabilirsiniz. Bunlardan hangisinin sizi daha fazla rahatlatacağını bilmeniz şimdiden mümkün değil, ama doğum sırasında bedeninizi dinleyin.
Elbette aktif doğum önemli ancak bu sürekli hareket etmeniz, yorulmanız anlamına gelmemektedir. Yorulduğunuzu hissettiğiniz zaman lütfen dinlenin. Dinlenirken illa yatakta sırt üstü yatmanıza gerek yok. Yatağa yaslanabilir veya oturabilirsiniz, yada yan yatabilirsiniz. Doğum topunda oturup, spinal hareketler yapabilirsiniz.
Hareket özgürlüğü, doğumda hissedilen ağrıyı azaltan en kolay uygulamalardan biridir.
Hareket özgülüğü doğumu kolaylaştırır.
Doğumda hareket ve pozisyon değişikliği sayesinde, daha çabuk ve konforlu bir doğum yapabilirsiniz. Doğumda kontrol gücünüzü hissedersiniz ve normal doğum yapma şansınız artar.
Eğer doğal doğum felsefelerini destekleyen ve rutin müdahaleler uygulamayan bir merkez veya doktor seçerseniz, doğumda daha fazla hareket özgürlüğünüz olacaktır.
Bu yazım 24 Ocak 2014 tarihinde Annelik ve Gebelik sayfasında yayına girmiştir. Kaynak: İstanbul Doğum Akademisi- Doğuma Götüren Uygulamalar Kitapçığı
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR