Mama Kodu başlıklı yazım 14 Kasım 2015 tarihinde Ht Hayat Köşem’ de yayınlanmıştır.
“Mama Kodu“ mama firmalarının pazarlama faaliyetlerinin sınırları çizmek amacı ile 1981 yılında yürürlüğe girmiş uluslararası bir yasa. Yasanın ön hazırlık çalışmaları 1970’ li yıllarda başlamış. Aslında sadece mama firmalarını değil emzirmeye ve anne sütüne alternatif olarak kullanılan tüm ürünleri kapsamakta. Dünya Sağlık Örgütü en az iki yaşa kadar emzirmeyi öneriyor ve yasa, formül bebek mamalarının dışında devam sütleri, biberonla verilebilecek ek gıdalar, yiyecek ve içecekler, biberonlar, emzikleri kapsıyor. Yasa aynı zamanda bu ürünlerin kalitesi, arzı ile kullanımına ilişkin bilgileri de kapsamaktadır. Yasada mamaların kamuoyuna ve annelere ve anne adaylarına, sağlık personellerine yönelik tanıtımıyla ilgili sınırlamalar var. ‘Anne Sütü Muadillerinin Pazarlanmasıyla ilgili Uluslararası Yasa diyor ki:
● Anne sütü yerine kullanılabilecek ürünlerin (yani mamaların, biberonların, emziklerin, vb.) reklam ya da başka yollarla tanıtımı yapılmaz.
● Mama numuneleri veya bebek beslenmesinde kullanılan biberon gibi malzemeler serbest bir şekilde annelere dağıtılmaz.
● Mama firmasının pazarlama personeli anneler ve anne adayları ile doğrudan ya da dolaylı bir şekilde temas kurmaz; anneler ve anne adaylarına yönelik eğitici bir işlev üstlenmez.
● Mama üreticileri ve dağıtıcıları mama ya da biberonla beslenmenin yaygınlaşmasına yol açabilecek hiç bir nesne ya da aracı armağan olarak dağıtmaz.
● Mamaların satışı için tüketiciyi etkileyecek indirimli satış kampanyaları, perakende satışı artırmak için özel gösteriler, stantlar vb. yapılmaz.
● Sağlık çalışanlarına mama örnekleri veya hediyeler verilmez.
● Yazılı ve görsel materyallerde ve mamaların etiketlerinde, mamayla beslenmenin ideal ya da anne sütüne eşdeğer olduğunu gösterir biçimde bebeklerle mamaların (ve biberonların) bir arada resimleri bulunmaz.
● Yazılı ve görsel materyallerde emzirmenin yararları ve üstünlüğü, emzirme konusunda yapılacak hazırlıklar, kısmen biberonla beslemenin emzirme üzerindeki olumsuz etkisi, emzirmeme kararından geri dönüşün zorluğu, gerekli olduğunda bebek mamasının doğru kullanımı, mama kullanımının masrafları ve mali boyutu, mamaların gereksiz kullanımının yarattığı sağlık felaketleri konusunda bilgiler bulunur.
● Sağlık çalışanları mamalar hakkında pazarlama mesajları ile değil, bilimsel ve tam (olgulara, gerçeklere dayanan) bir şekilde bilgilendirilir.
● Mama firmaları sağlık çalışanlarına hiçbir maddi teşvik veremez.
Emzirmenin bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmeleri açısından ideal beslenme yolu olarak benzersiz olduğunu biliyoruz. Hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından eşsiz bir biyolojik ve duygusal temel oluşturduğunu biliyoruz. Anne sütünün enfeksiyonu önleyen özelliklerinin bebekleri hastalıklardan koruduğunu biliyoruz. Doğumdan sonra bebeğin yanı annesinin kucağıdır ve hemen emzirilmelidir diyoruz. Hadi hemen kucağa verilmedi diyelim ama ilk yarım saat içinde emzirilmesi gerektiğini de biliyoruz.
Emzirmenin özendirilmesi ve korunmasının bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmelerinin sağlanması için gereklidir. Emzirmek temel sağlık hizmetlerinin en önemli parçasıdır. Evet, annelerin emzirmediği ya da kısmen emzirdiği durumlarda bebek maması almaları gerektiğini de biliyoruz. Bazı annelerin emzirmediği ciddi durumlar olabiliyor ama sütünüzü olmadığını, sütünüzün yetmediğini iddia eden özel bir tim var. Sizi özellikle mamaya yönlendiriyorlar. Bebeğiniz mamanın tadına ve biberonun hızına öyle bayılıyor ki sizi emmek istemiyor. Bu bir kısır döngüdür. Bir kereden bir şey olmaz demeyin, oluyor. İnanın bana oluyor. Oldu bile. Bebeğinizi ne kadar sık ve bol emzirirseniz sütünüz olacaktır. Siz emzirmez de mama verirseniz zaten sütünüz azalacaktır. Talebe göre çalışan bir sistem var, daha önceki yazımda bahsetmiştim sizlere.
Peki, tekrar dönelim Anne Sütü Muadillerinin Pazarlanmasıyla ilgili Uluslararası Yasaya. Ülkemizde son yıllarda maalesef yapılan araştırmalar emzirme oranının düştüğünü göstermektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 sonuçlarını incelediğinizde ülkemizde emzirmenin daha doğrusu emzirmemenin oranlarını görüyorsunuz. Yapılan araştırmada 6 ayın altında sadece anne sütü alan bebeklerin oranı % 30.1
3 bebekten biri bile değil yani… (Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013/ Sayfa 160, Tablo 11.2)
Neden ülkemizde acaba bu kadar düşük oranlar? Emzirme oranlarını arttırmak için daha çok çalışmak lazım. Bu noktada sağlık sektörüne büyük görev düşüyor. Anne ve Bebek Dostu Hastane kriterlerine göre zaten yapılacaklar belli ama yeterli derecede yapılıyor ve destekleniyor mu merak içindeyim. Kendi doğumumdan sonra yaşadığım tecrübe ve şu anda çalıştığım anne adaylarının tecrübelerini dinledikçe emin olamıyorum?
Kriterlere göre;
Emzirmeye ilişkin yazılı bir politika hazırlamalı ve bunu düzenli aralıklarla tüm sağlık personelinin bilgisine sunmalıdır. Düzenli aralıklarla yapılıyor mu?
Tüm sağlık personelini bu politika doğrultusunda eğitmelidir. Tekrarlanmalı, sık sık yenilenmeli.
Hamileler emzirmenin yararları ve yöntemleri konusunda bilgilendirmelidir. Kesinlikle!
Doğumu izleyen yarım saat içinde emzirmeye başlamaları için annelere yardımcı olmalıdır. Olunuyor mu?
Annelere, emzirmenin nasıl olacağını ve bebeklerinden ayrı kaldıkları durumlarda sütün salgılanmasını nasıl sürdürebileceklerini göstermelidir.
Tıbben gerekli görülmedikçe, yeni doğanlara anne sütünden başka bir yiyecek ya da içecek verilmemelidir.
Anne ile bebeğin 24 saat bir arada kalmalarını sağlayacak bir uygulamayı benimsemelidir.
Bebeğin her isteyişinde emzirilmesini teşvik edilmelidir.
Emzirilen bebeklere yalancı meme veya emzik türünden herhangi bir şey vermemelidir.
Emzirmeyi destekleyen grupların oluşumunu sağlamalı ve taburcu olan anneleri bu gruplara katılmaya teşvik etmelidir.
Emzirmeyi destekleyen grup demişken, La Leche League Türkiye’ nin aslında daha çok lidere, emzirme danışmanına ihtiyacı var.
Tekrar dönelim asıl konumuza; ülkemizde mama üreticilerinin pazarlama faaliyetleri konusunda bir kısıtlamaları var, ancak uygulamaları tartışılır. Kısıtlamalar ile ilgili olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının resmi gazetede yer alan Teblig 2014/31 ve 2014/32 ‘ yi inceleyebilirsiniz. Üreticilerin faaliyetleri yasaklara rağmen etkili olmaya çalışıyor. Son zamanlarda gerek sosyal medya üzerinde gerek TV, basılı medya reklamlarında çok sık ihlaller ile karşılaşıyoruz. Kurallara bağlayıcılık ne yazık ki yok, uygulamadaki hatalar her gün gittikçe artıyor. Dünya’ da bazı ülkelerde sivil toplum örgütleri o kadar güzel organize çalışıyorlar ki yasayı ihlal edenleri tek tek ifşa ediyorlar. (ibfan.org/ sayfasından inceleyebilirsiniz.)
Ne yapacağız peki? Öncelikle bu yazıyı tüm paylaşarak farkındalık yaratacağınıza eminim. Çevrenizdeki tüm yeni anneleri emzirmek konusunda destekleyin. Siz de farkında olun. Yasanın uygulanmasını sağlamak, annelerin emzirme konusunda daha çok destek almasını sağlamak adına Doğumda Kadın Hakları Derneği de elinden geleni yapacaktır.
Kaynaklar:
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı
Dr. Tomris Cesuroğlu “Tomris’ in Emzirme Notları”
ibfan.org/
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR