Ana rahminde oluştuğu andan itibaren göbek kordonu ile plasentaya bağlı olan bebek, doğumun hemen ardından bu kordonun kesilmesi ile plasentadan (ve anneden) ayrılıyor. Yaşamın ilk dakikalarında yapılan bu ilk müdahaleyi geciktirmenin bebek için daha sağlıklı olacağını öne süren araştırmalar yapıldı. İşte göbek kordonunun kesilmesini geciktirmek için 7 önemli sebep:
1. Bebeğinizin kan seviyesi %32 daha yüksek olacak
Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, doğumun ardından göbek kordonu hemen kesilen bebekler ile kordonu en az 3 dakika bekletilen başka bir grup bebek arasında karşılaştırma yapıldı. Kordonu hemen kesilmeyen bebeklerde sonraki günlerde yapılan ölçümlerde, kan seviyelerinin %32 daha fazla olduğu saptandı.
2. Daha fazla demir
Kan seviyesi yüksek olunca, vücuttaki demir oranı da artıyor. Plasentadan bebeğe aktarılan kan miktarı, kordon geç kesilince daha fazla oluyor ve dolayısıyla bu demir seviyelerini de olumlu etkiliyor.
İlk aylarda bebeklere verilmek üzere üretilen bebek mamalarında demir takviyesi de bulunur. Kordonu geç kesmek, ileriki zamanlardaki demir eksikliğini de engellemek için daha kolay bir yöntem gibi gözüküyor.
İsviçre’de Halland Hastanesi’nden uzmanların 400 bebek üzerinde yaptıkları bir araştırma da gösteriyor ki, kordonun geç kesilmesi, ferritin ve demir seviyelerinde %45’e kadar daha olumlu gelişmeler ortaya koyabiliyor.
3. Anemi riski azalıyor
Bebeğe aktarılan kan miktarı yüksek olduğunda, yenidoğanın anemiye yakalanma riski de azalıyor. Özellikle anemik annelerde (annede kansızlık varsa), bu durumun bebeğe sirayet etmemesi için kordonun geç kesilmesi önemli.
Hollanda’da Ann Trop Peadiatr tarafından 2004’te yapılan bir araştırma da gösterdi ki, geç kesilen göbek kordonu, hemoglobin seviyelerinin ideal seviyede olmasına yardımcı oluyor.
4. Bebeğin kilosunu etkiliyor
Kanıta dayalı bilimsel araştırmaların yayınlandığı Cochrane Library’de, göbek kordonunun geç kesilmesinin bebeğin kilosunu da olumlu etkilediği açıklandı.
5. Kanama ve enfeksiyon riski daha az
Doğumdan sonraki ilk birkaç günde bazı bebeklerde kanama ve enfeksiyon riski oluşabiliyor. Rhode Island Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, göbek kordonu daha geç kesilen bebeklerde bu riskin azaldığını gösteriyor.
6. Daha fazla oksijen
Plasentadan bebeğe kan aktarımı devam ederken, bebek daha fazla oksijen de almış olur. Henüz havayla temas etmemiş, suda doğan bebeklerin suyun altında nasıl durabildiğini bu açıklıyor! Doğum sırasında yeterince oksijen alabilmiş olan bebek, daha sonra nefes alma güçlükleri çekmiyor.
7. Çünkü ten tene temas önemli!
Günümüzde ne yazık ki bebeğin doğar doğmaz anneden uzaklaştırılması, ilk kontrollerini yapmak üzere bebek bakım masasına alınması, çoğu hastanede hala rutin bir uygulama. Bu “acil” bakımın yapılabilmesi için kordon bebek dünyaya gelir gelmez kesiliyor.
Yukarıda saydığımız altı faydanın yanı sıra, kordon hemen kesilmediğinde bebek anneden hemen ayrılmamış da olur. Ten tene temasın tadı çıkarılırken anne de, bebek de kendini daha güvende hisseder ve rahatsız edilmedikleri için tüm doğal hormonlar olması gerektiği gibi işlerini yaparlar. Acil tıbbi müdahale gerektirmeyen durumlarda, bebeğin kordonu kesilmeden annenin göğsüne yatırılmasının kesinlikle bir zararı olmayacağı, aksine birçok faydasının bulunduğu da pek çok araştırma ve deney ile ispatlanmış durumda.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise, doğum kilosu ya da zamanı ne olursa olsun, her bebek için göbek kordonunu kesmenin en uygun zamanın kordon üzerindeki kan atımının durduğu zaman olacağı yönünde uyarıyor ve genellikle doğumdan sonra en az üç dakika beklenmesinin bebek için en sağlıklısı olduğunu söylüyor.
Alıntı: HT Hayat / Damla Çeliktaban
http://www.hthayat.com/hamilelik/dogum/haber/1028988-gobek-kordonu-hemen-kesilmeli-mi
http://www.hthayat.com/yazarlar/damla-celiktaban/1013858-gobek-kordonunu-gec-kesmenin-faydalari
Doğumunuzda sizin yada bebeğin hayatını riske atacak bir durum yok ise, her şey normal süreçte ilerliyor ise rutin olarak hemen kesilen göbek kordonunu siz de geç (atım kesildikten sonra) kestirebilirsiniz… Elbette bu konuyu sizler de araştırın, doktorunuz ile konuşun.
BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR