Kızım Derin geçen hafta geniz eti ameliyatı oldu. Bir ebeveyn için çocuğunun herhangi bir sebepten ötürü ameliyat olması kolay bir süreç değil. Sadece geniz etinin alınacağını bilsem bile sonuçta anestezi alacaktı benim çocuğum. Bu yüzden bir anne olarak gergindim. Önce kendimi sonra kızımı ameliyata hazırlamalıydım.
Çocuğunuzun anesteziye yan etkisi olur mu? Daha çok küçük, herhangi bir zararı var mı diye düşünmemek neredeyse imkansız. Büyük insanlar için bile anestezi almak, sonrasında vücudun toparlaması kolay değildir. Daha önce böbrek ameliyatı olduğum için nasıl bir duygu bilirim. Hele çocuğunuzun sizden alınarak ameliyathaneye götürülmesi fikri ise gecelerimin kabusu olmuştu. Ama kızımı ve kendimi bu sürece çok iyi hazırlamalıydım. Sonuçta her konuda ben bir ayna olduğuma göre benim sakinliğimden kızım da feyiz alacaktı. Bu sebeple sakin olmalıydım, ama nasıl?
Öncelikle Kulak-Burun-Boğaz Doktorumuzdan ameliyat süreci ile ilgili bilgi aldım. Özellikle odadan çıkış, ameliyathaneye giriş ve sonrası prosedürleri öğrendim. Kendisi de çok güzel açıkladı. Hatta Derin’ e ameliyathanede bir balon şişirme yarışması olduğundan, çocukların balon şişirdiğinden ve sonra kazanana dondurma verildiğinden bahsetti. Genelde ödül ve ceza sistemini sevmem ve çok başvurmam ama buradaki ödüle ben bile tav olurdum.
Daha sonra Derin’ e tüm açıklığı ile ameliyat olacağını anlattım. Bu konu çok önemli, çocuğunuza açık olmalısınız, güvenini rencide edecek bir bilgi kaçırmaya yer vermemelisiniz. Kandırmaya gerek yok, ne yaşayacağını bilmeli. Hatta ameliyat sonrası başına neler geleceğiniz de bilmeli. Biliyorsunuz, bu küçük sevimli insanlar çok akıllılar, etraflarında konuşulan her şeyi vakum gibi çekiyorlar. Gözlerinden, kulaklarından bir şey kaçmaya gelmiyor valla.
Bu arada Derin’ in ameliyat olacağı konusunu başkaları ile Derin’ in yanında konuşmadım. Çünkü herkes sizin gibi düşünemiyor, olur da birisi kızımı endişelendirecek ya da üzecek bir şey söyleyebilirdi. Dolayısı ile evimiz dışında bu konu pek gündeme gelmedi, en azından Derin yanımızda iken.
Derin’ e neden ameliyat olması gerektiğini anlattım. Sonrasında daha rahat ve çok nefes alacağı için bu ameliyatın faydalı olduğunu söyledim. Hatta ameliyat olacağımız hastane grubu 2011 yılında doktor ve psikolog eşliğinde “Ameliyat Oluyorum” isimli bir kitap hazırlamışlar. Hikayede bir çocuk var ve ameliyat olması gerekiyor. Kitap hastaneye gidiş süreci, odaya giriş, odada ameliyat önlüğü giyme, sihirli “neşelendirme şurubunu” içme, ameliyathaneye gidiş, orada damar yolunun açılması amacı ile ele kelebek takılma gibi tüm akış güzel çizilmiş resimler ile anlatılıyor.
Birkaç gün öncesinden kızıma bu kitabı okumaya başladım. Genelde Derin’ in sorusu, “Sen de yanımda olacak mısın Anne?” idi. Bu soruya her zaman evet cevabı verdim. Belki doğru belki yanlış, sorgulamadım. Yalan söyledim. Sebebi ise ameliyathaneye girerken ve çıkarken hafif uyuşuk olacaktı. Yanında benim olmadığımı fark etse, ağlasa bile bunu daha sonra anestezi etkisinden dolayı hatırlamayacaktı. Bu sebeple masum bir yalandan zarar gelmezdi. Ona gerçeği söyleseydim, ameliyatı için endişelenebilirdi.
Ameliyattan bir gece önce Derin’ in oyuncak çantasını hazırladık. En sevdiği pelüş bebek “Melek” de bizimle geldi.
Bir gece önce saat 24’den sonra su içmemesi ve yemek yememesi gerekiyordu. Sabah da kahvaltı etmeden erkenden hastanede olacaktık. Derin’ e de böyle açıklamıştım. Hemen itiraz etti ve benim karnım acıkır kahvaltı etmezsem olmaz dedi. Ne yalan söyleyeyim, hastanede beklerken karnım acıktı, yemek yemek istiyorum diyecek diye korktum. Neyse çok şükür yemek istemedi.
Mesleğim gereği ön yargılarımı arkamda bırakmaya alışkınım, ama söz konusu benim kızım olunca da aynı olabilecek miydim? Bilmiyordum. Sakin görünmeliydim. Endişeli olmamalıydım. Sanırım başardım. Nereden mi biliyorum?
Çünkü kızım da en az benim kadar sakindi ameliyat günü. Hiç ağlamadan girdi ameliyata. Hoş neşelendirme şurubunu içinde zaten kendisi ister istemez gevşedi. Hatta o kadar komik görünüyordu ki, gülme krizine girmekten alıkoyamadım kendimi. Sanırım biraz da sıktığım sinirlerin gülerek duşa vurmasıydı.
Ameliyat bittiğinde Derin ağlıyordu. Çok normaldi, boğazı acıyordu ve anestezi etkisindeydi. İlk 40-45 dakika zor geçti. Boğazı çok acıyordu ve su içmek istiyordu. Su içmesi anestezi sebebi ile bir süre sakıncalı. Sonra doktorumuz kısa bir ziyarete geldi yanımıza, neyse ki Derin’ in su içmesine izin verdi. Sonra biraz sakinleşip, uyudu. Sonra beklenen en büyük an geldi. Elbette kızım balon şişirme yarışmasında birinci olmuştu ve dondurmayı hak etmişti. Dondurmanın verdiği zevk ve enerji ile 1-1.5 saat uyudu. Sonra kendine geldi ve biraz daha hastanede kaldıktan sonra evimize geldik. Çok şükür süreci kolay, sorunsuz ve sağlıklı atlattık.
Sakin başlayan süreç sakin sona erdi. İşte bizim de ameliyat maceramız böyle. Allah tüm çocuklara şifa versin, ateş düştüğü yeri yakıyor gerçekten. Anne ve babalar için çocukları bir candan öte, onlar hep sağlıklı olsun, mutlu olsun.
bahar gül
10 Temmuz
yazınızda bahsettiğiniz ameliyat oluyorum adlı kitapçığa nasıl ulaşabilirim…