Biraz farklı bir konudan bahsedelim istedim. Yaz tatilini geçirmek amacı ile gene, yine yeniden annemlerin Datça’ daki evindeyiz. Ailecek çok seviyoruz burayı, şehir içinde bir apartman dairesi var annemlerin. Haziran ayında bizi burada yalnız bırakıyorlar. Biz de çekirdek aile güzel mi güzel, sakin mi sakin bir tatil yapıyoruz. Kızım çok seviyor burayı, biraz daha özgürleştiğimiz için olsa gerek.
Bugün gene Eski Datça’ ya gittik. Her sene muhakkak bir yada iki kere gelirim, burayı çok seviyorum. Ruhumun benim bedenimden önce burada yaşadığına inanıyorum. Huzur var burada, sakinlik var. Nasıl sessiz her yer, anlatamam.
Bugün şanslı günümdü, eşim sol ayağını tatile gelmeden önce burktuğu için yürümek istemedi. Kızım da babası ile kalmak istedi. Onlar girişteki kahvede otururlarken ben de kendimi saldım Eski Datça sokaklarına. Farklı bir yer burası, görmeniz lazım. Rastgele bir sürü fotoğraf çektim, sizler ile paylaşmak istedim.

Eski Datça, yarımadanın ilk merkezlerinden biri. Tarihi M.Ö. 11. YY’ a kadar uzanıyormuş. Yaşamının son yıllarını burada geçiren bir çok yapıtına ilham olan Datça…

Açtım ki gözlerimi sabah olmuş Datça’dayım
Ergen ışıklarla karşımda erguvana kesmiş
Gocadağ
Tüm engebesiyle yanıyor o koskoca kaya
Dağkeçileri düzlere kaçmış olmalı