Ten Tene Temas

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), 1999 yılında yaptığı bir çalışma sonrasında “Normal Doğumda Bakım Uygulamaları” rehberini sunduğunu daha önce yazmıştım. Bu rehbere göre doğumda uygulanan kanıta dayalı 6 uygulamadan sonuncusu; “Doğumdan sonra anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır ve emzirme için limitsiz imkan tanınmalıdır.”

Annenin çıplak göğsünün en iyi kuvözden bile daha sıcak olduğunu biliyor musunuz?

“Hamilelik, doğum doğal süreçtir.” diyoruz da neden bebek doğar doğmaz annesinden ayırıyoruz? Anne bebeğini 9 ay boyunca karnında, içinde bir can olarak taşıdı, ayrılmaz bir ikili idiler, neden şimdi bebeği annesinden ayırdık?  Bebeğin ilk rutin kontrollerini annesinin kucağında yapılmasının ne gibi bir sakıncası olabilir? O bebek, annenin bebeği. Ne hakla anneden onu ayırdınız, aldınız götürdünüz ısıtıcının altına? Ağzına, burnuna hortumlar soktunuz. O bebeğin annesine, annenin de bebeğine ihtiyacı olduğunu düşünemedik mi?

Biz insanlığın sanırım ilk korkusu, ilk travması işte bu doğumda başlayan ayrılık ile yaşanıyor. Sonra da ergen olunca, yetişkin olunca ayrılma korkusu yaşıyoruz. Nedeni o kadar basit ki. Her şey doğumla başlıyor, o yüzden sanırım anneye ve bebeğe doğum sırasında biraz daha saygı göstermek gerekiyor.

Tıbbı bir gereksinim olmadığı sürece bebeğinizi doğar doğmaz kucağınıza vermelerini isteyebilirsiniz. Bebeğiniz de sizin çıplak göğsünüzde yatarken, üzerini bir havlu ile örtebilirler. Bebeğiniz tanıdık olduğu ses ile karşılaşsın hemen, sizin kalp sesiniz, sizin sesiniz. Sizin sıcaklığınız ile nefes almaya devam etsin. Anne ve bebek bağının gücü açısından çok ama çok önemli bir mesele bu. Bazı hastanelerde bebek doğmadan önce ışıkların kısıldığını, doğum ekibinin yüksek sesle konuşmadığını, doğar doğmaz annesinin kucağına verildiğini, bebeğe sakin ve huzurlu bir ortama geldiğine dair güven verildiğini biliyor musunuz? Doktorunuzdan isteyebileceğiniz tıbbi açıdan sorun teşkil etmeyecek bir mesele bu. Bırakın ten tene değsinler birlikte, büyük aşk hormonu içinde dalgalansınlar.

Bu konu ile ilgili yapılan birçok araştırma var. Bu araştırmalardan birini sağ olsun Dr. Semra Özer dilimize çevirmiş, kendisinin de izni ile detayını sizler ile paylaşmak istiyorum.

***

Moore, Anderson ve arkadaşlarının 2012 yılında yayınladıkları 34 rastgele kontrollü çalışmanın meta analizde, doğumda ten tene temas yapılan bebekler ile rutin hastane bakımı yapılan bebekler karşılaştırılmış ve 3. ve 6. ayda sadece anne sütü ile beslenme oranının ten tene temas yapılan bebeklerde 2 kat fazla olduğu tespit edilmiş.

Rutin olarak anne ile bebeğin birbirlerinden ayrılmasının birçok risk içerdiği tespit edilen çalışmada ten tene yapılan doğumlarda;

Annenin:

  • 3. günde meme angorjmanı/ağrısının daha az olduğu
  • 3. günde daha az anksiyete (kaygı-korku hali) yaşadığı

Bebeğin

  • İlk emzirmede daha etkili emdiği
  • 12 kat daha az ağladığı
  • Kalp atışı, solunum ve vücut ısısının daha sabit olduğu
  • Kan şekerinde anlamlı bir yükseklik olduğu görülmüş

Ten tene temasın faydası o kadar nettir ki, Dünya Sağlık Örgütü 2003’ den beri bebeğin kilosu, gebelik haftası, doğum şekli, klinik durumu ne olursa olsun tüm yeni doğanların ten tene temas bakımı almalarını önermektedir.

Normal ve sorunsuz bir doğumda ve sezaryen doğumda bebek ile anne arasında ten tene temas sağlamak aslında olması gerekendir. Ailelerin bugün kendileri için ten tene teması talep etmeleri gerekmektedir. Ancak en kısa zamanda doğumhanelerin ve ameliyathanelerin ten tene temasın rutin bir uygulama haline getirmeleri yeni nesillerin sağlığı için şarttır.

Doktorunuzdan doğumdan hemen sonra, tıbbi acil bir sorun yoksa bebeğinizin doğrudan kucağınıza verilmesini ve ilk kontrollerinin de orada yapılmasını talep edin. Bakım adı altında başka bir odaya götürülmesi yerine mümkün olan en uzun süre kendi göğsünüzde kalmasını ve ilk emzirmenin de orada gerçekleşmesini isteyin. Bunu yaptığınızda bebeğinizin kendiliğinden memeyi bulduğunu ve emmeye başladığını göreceksiniz. Yeter ki talep edin ve bebeğinize bu yeteneğini göstermesi için fırsat ve süre tanıyın.

Hepimiz bu ten tene temas uygulamasını çevremize bilgilendirmeliyiz. Ben kendim adıma elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Şu an İstanbul Doğum Akademisi’ nin (İDA) Doğuma Hazırlık Eğiticisi Eğitimine devam ediyorum, orada bulunan tüm İDA ailesi ten tene temas projesini/uygulamasını hızla yaymaya devam ediyor. Ümit ediyorum ki, ten tene temas doğumun rutin uygulamalarından biri olacaktır.

“Ten Tene Temas ilk ihtiyaçtır. Talep edin.”

“Doğumdan hemen sonra bebeklerin yeri anne kucağıdır.”

 

Kaynaklar:
Moore, E. R., G. C. Anderson, et al. (2012). “Early skin-to-skin contact for mothers and their healthy newborn infants.” Cochrane Database Syst Rev 5: CD003519.

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22592691
http://evidencebasedbirth.com/the-evidence-for-skin-to-skin-care-after-a-cesarean/
www.dogumakademisi.com

Bu yazım 21 Aralık 2013 tarihinde HY Hayat Köşem’ de yayınlanmıştır.


BU GÖNDERİ İÇİN YORUMLAR KAPALIDIR