Bu akşam saat 21:30 Derin yattı ve 22:10 da uykuya daldı. içimden “hayret, ne kadar erken uykuya daldı” dedim. Demez olaymışım…
Planım Derin uyuduktan sonra blog’um da bir yazı yazmak sonrasında -İçimdeki Kahraman- isimli kitabımı okumak vardı. Tabi sıcak yeşil çay eşliğinde.
Saat : 23:15
Notebook’umun başındayım, yazıyorum… İçerden bir ses:
Derin : Anneee
Gittim yanına, uyanmış bizim zilli. Oturdum başucuna, bekledim, uyudu. Yerime döndüm. Aradan on dakika geçti. Tekrar;
Derin : Anneeee.
Ben : Haydaaa, ne oluyor bu gece???
Tekrar yanına gittim. Bu sefer;
Derin : Mama
Ben : Yulaf yer misin kızım?
Derin : Evet
Kalktı, yulaf yedi. Su içti, tekrar yattık. Ama bir türlü uykuya dalamıyor. Yanına iki barbie aldı, nafile. Saat geçiyor bu arada. Yok uykuya dalamıyor.
01:00
Derin : Anne süt.
Ben : Peki kızım.
Süt azıcık ısıtıldı, istenilen bardağa konuldu. Pipet seçildi. Kirpi ve Kestane kitabı eşliğinde içildi.
Tekrar yattık.
01:20
Derin uyudu.
Benim uykum kaçtı ama yazıma devam edemedim. Ama gene de burdayım, neye niyet, neye kısmet.
Hayat plan yapmaya gelmiyor, bırakın aksın… Olan yazıma ve sıcak çayıma oldu.
Falname
2 Kasım
Ne kadar da olumlu anlatmissin, icim isindi 🙂